Hayatımızda ve ülkemizde yıkıcı etkiler bırakan depremler pek çok doğal afet gibi şiddetli ve büyük ölçüde zararlar veren afetlerden bir tanesidir. Özellikle ülkemizden geçmişten bu güne, gerek Osmanlı döneminde, gerek cumhuriyetin ilk yıllarında Erzincan gibi büyük bir depremle, gerekse yakın tarihimizde 99 depremi olarak adlandırdığımız Gölcük ve Van depremleriyle sarsılmış, hem can kayıpları hem de maddi zararlar yaşamıştır. Deprem sırasında pek çok iş yeri, bina, kurum ve devlet kamu daireleri zarar görmektedir. Depremin bu denli önlenemez ve yıkıcı etkilere sahip olması onun için hazırlık yapmayacağımız veya tedbir almayacağımız anlamına gelmemektedir. Depremlere karşı her daim hazırlıklı ve dirençli olmak her vatandaşın sorumluluklarından bir tanesidir.
Deprem Nasıl Oluşur?
Fay hatlarında meydana gelen çeşitli kırılma ve tabakalardaki kaymalardan dolayı yeryüzünde yaşanan şiddetli sarsıntılara deprem adını vermekteyiz. Günümüzde yaşanan büyük ölçekli beklenmedik depremler sebebiyle, fay hatları üzerinde bulunan yerleşim yerlerinde oldukça şiddetli yıkımlar ve can kayıpları yaşanmaktadır. Nitekim fay hatları ve civarına konumlandırılan tüm yerleşimler, depremin yıkıcı ölçekli sarsıntısına dayanamaz ve çöküverir. Elbette depremi önceden analiz eden sismograf adını verdiğimiz ölçüm aleti ve jeofizik mühendisliği bu konuyla ilgilenen başlıca bilim dallarıdır. Her ne kadar önden gelen artçı sarsıntı dediğimiz sarsıntılar hissedilebilse de büyük ölçekli depremler genellikle olmadan birkaç dakika önce anlaşılabilmekte ancak yeterli hazırlık ve tedbir alınacak vakit ne yazık ki kalmamaktadır.
Depremler Önceden Tespit Edilebilir Mi?
Hayatımızda yıkıcı etkilerini sıklıkla gördüğümüz depremlerin önceden tespit edilmesi konusunda onlarca yıldır pek çok araştırma ve inceleme yapılmaktadır. Her ne kadar bilim ve teknoloji gelişmiş olsa da ne yazık ki halen depremleri önceden tespit edebilecek yeterliliğe sahip gelişmiş teknoloji cihaz ve ölçüm araçlarına sahip değiliz. Elbette sismograf adını verdiğimiz ölçüm araçları sayesinde depremleri ve sarsıntıları tespit edip şiddetini anlayabiliyoruz. Sismograflar yer kabuğundaki kayma ve hareketleri yakalayıp analiz eden şiddetini ölçen ve bizlere yaşanabilecek olası büyük yıkımları kısa bir süre önceden haber veren aletlerdir diyebiliriz. Nitekim yer kabuğundaki hareketlenmeleri henüz yeryüzüne ulaşmadan kısa bir süre önce analiz edip bizlere bildirebilir sismograflar.
Depreme Karşı Nasıl Önlem Almalıyız?
Elbette her ne kadar depremler hayatımız için kaçınılmaz ve önlenemez ölçekte doğal afetler olsa da depreme karşı her daim önlem alabilir ve depremin yıkıcı etkilerinden kurtulabiliriz. Bunun için öncelikle yaşadığımız evin ve binanın mutlaka depreme karşı dayanıklı olması ve bina deprem testi gibi çeşitli kanun ve yönetmelik çerçevesinde hazırlanan uygulama testlerinin yapılmış olması gerekmektedir. Bunun haricinde mutlaka bireylerin depreme karşı hazırlıklı ve tedbirli önlemler alması, evlerindeki eşyaları sabitlemesi, deprem öncesi ve sonrası durum için ilk yardım ve afet yönetimi hakkında dersler alarak kendilerini bu konuda yetiştirmeleri gerekmektedir.
Artçı Depremler Nedir?
Depremden hemen önce yaşadığımız öncü depreme nazaran bir diğer deprem türü de artçı depremlerdir. Yaşadığımız bölgede yaşanan büyük ölçekli depremin ardından meydana gelen daha ufak ve küçük çaplı depremlere artçı depremler denmektedir. Ana deprem sonrası ortaya çıkan tüm küçük çaplı sarsıntılar artçı deprem olarak literatürde kabul edilir. Yani depremin artçı deprem olup olmadığını aslında yaşanan depremin büyüklüğü belirler. Deprem kendisinden bir önceki depremden daha düşük ölçekli şiddetli ise artçı deprem cinsinden kabul edilmektedir. Öncü depremler ise ana depremden önce yaşanırken artçı sarsıntılar ise yaşanan ana depremin hemen ardından meydana gelmektedir. Yaşadığımız dönem olası deprem risklerini önceden belirlemek için pek çok alanda bilimsel çalışma yürütülmektedir.
Depreme Karşı Önlem Almazsak Ne Olur?
Depremin ne olduğu ve öneminden bahsettik. Elbette depreme karşı önlem alınmasının da oldukça önemli ve gerekli olduğunu söylemeliyiz. Nitekim yaşanan depremler hayatımızda hem can kayıplarına hem de büyük ölçekte maddi kayıp ve zararlara sebebiyet vermektedir. Her yıl yüzlerce insan deprem ve göçük felaketleri altında can verirken pek çok ülkenin ekonomisi, yaşanan deprem sonrası krize ve iflasa girebilmektedir. Tüm bu kayıp ve zararların yaşanmaması için mutlaka depremlere karşı, deprem öncesi ve deprem sonrası önlemler alınarak, bina deprem dayanıklılık testi gibi, yaşadığımız binayı ölçen tüm test ve uygulamalar aksatılmadan yapılmalıdır